
Mertcan’ın Kuşaklar Arası Travma "Sarmal"ını Kırmasının Hikayesi (Spoiler İçerir)
- gelisine100
- 25 Nis
- 2 dakikada okunur
Ebeveynlerimizi sevelim ya da sevmeyelim, davranışlarımızda onlardan esintiler görmek kaçınılmazdır. Eğer ebeveynlerimiz farkındalık seviyesi yüksek ve bilinçli bireylerse, bu durum genellikle sorun oluşturmaz. Ancak, bunun tersi durumlar söz konusuysa, ebeveynlerimizin bize aktardığı sakıncalı davranışları farkında olmadan biz de çocuklarımıza aktarabiliriz; üstelik bu durum, bir kuşaklar arası "travma sarmalı" şeklinde devam edebilir.
Ne yazık ki, Mertcan’ın babası Semih Bey de farkında olmadan bu durumdan muzdaripti. Semih Bey, Mertcan’a sürekli kötü davranıyor, onu aşağılıyor ve en kötüsü de onu sürekli başkalarıyla kıyaslıyordu. Bu durum, Mertcan’da derin bir travmaya yol açmıştı. Semih Bey’in babasının da benzer bir kişilikte olduğunu varsayarsak, burada bir "kuşaklar arası travma aktarımı" söz konusuydu. Ancak Mertcan, epik bir şekilde 17. yüzyıla gidip bu sorunu kökten çözdü. Döndüğünde ise bambaşka bir Semih Bey ile karşılaştı.
Mertcan 17. yüzyıla gittiğinde, oradaki babası –aslında büyük büyük atası olan Selim Paşa– ile Semih Bey’in davranışlarının neredeyse tamamen örtüştüğünü fark etti. Selim Paşa, oğlu Merdan’ı azarlıyor, dövüyor, aşağılıyor ve başkalarıyla kıyaslıyordu. Mertcan, Sirby’nin de yardımıyla, bu davranışların kuşaklar boyu aktarılan bir davranış biçimi olduğunu kavradı. O dönemde, Selim Paşa’nın oğlu küçük Selim’e merhametli ve iyi bir baba olarak yaklaşarak, onun böyle hatırlanmasını vasiyet etti ve bu şekilde kuşaklar arası travma aktarımını kırmayı başardı. Üstelik bunu yapmadan önce, kendi zamanındaki babasından ne kadar nefret etse de, bir "baba" olarak, oğlunun karşısına çıkma fırsatı yakaladığında, neredeyse Semih Bey gibi davranmaya başlamıştı.
Kuşaklar arası travma aktarımıyla ilgili yapılan çalışmalar, bu aktarımın özellikle çocukluk döneminde, çocuğun değerlerinin ve kişiliğinin şekillendiği bir dönemde, ebeveynlerinin rol model olmasıyla gerçekleştiğini gösteriyor. Bu süreçte, ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme tarzı, ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki, travmanın nasıl işlendiği ve çocukların aktarılan travmayı nasıl deneyimleyeceği oldukça etkili oluyor.
Kitabımı yazmadan önce, bir psikiyatrist olan Murray Bowen’in "Aile Sistemleri Kuramı" ilgimi çekmişti. Bowen’a göre, kişinin kendini kök ailesinden ayrıştırması gerekmektedir. Ayrışma seviyesi düşük olan biri, ailesinin ya da çevresinin baskısıyla sürekli onların isteklerine uyar, kendi düşüncelerini ifade etmekten kaçınır ve onların onayını almadığında kendini kötü hisseder. Ayrışma seviyesi yüksek olan biri ise, ailesinin veya çevresinin görüşlerine değer verir ama kendi düşünce ve hislerini kaybetmeden bağımsız hareket edebilir. Bowen, ailelerin inanç sistemlerinin, değerlerinin, endişelerinin ve davranış kalıplarının üç kuşak öteye kadar taşınabilen duygusal bir sistem oluşturduğunu öne sürmüştür.
Bu travma aktarımının yalnızca bir aile ya da sülale bazında kalmayacak kadar önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Bence, bir millet de topluca bir travma aktarımına maruz kalabilir. Mertcan’a, ona aşağılayıcı gözlerle bakan büfeci çok tanıdık gelmişti; zira daha önce bu bakışa defalarca maruz kalmıştı. Peki, Türkiye’deki her bir birey, yaşamı boyunca bu tür davranışlara maruz kalıyorsa ve bunun tepkimesi olarak ya kendisi de böyle davranmaya başlıyorsa ya da Mertcan gibi anksiyetik davranışlar sergiliyorsa, o zaman koca bir millet ortak bir travmayı gelecek nesillere aktarıyor olabilir mi? Ya da bu aşağılayıcı tavrın altında, bin yıldır savaştan savaşa, kıtlıktan kıtlığa, kıyımdan kıyıma ve göçten göçlere sürüklenmiş Türk atalarımızın travmatik deneyimlerinin etkisi mi yatıyor?
SEO Keywords: kuşaklar arası travma, Mertcan, kuşaklar arası travma aktarımı, aile travması, travma sarmalı, travma aktarımı, Semih Bey, Mertcan'ın hikayesi, 17. yüzyıl, Selim Paşa, baba-oğul ilişkisi, psikolojik travma, aile içi şiddet, Murray Bowen, Aile Sistemleri Kuramı, kuşaklar arası travma çözümü, psikiyatrist, bağımsız düşünce, aile bağları, Türk milleti travması, toplumsal travma, anksiyetik davranış, travmatik deneyimler, kuşaklar arası etkiler, merhametli baba, baba travması, travma ile yüzleşme, psikolojik iyileşme




Yorumlar